Kardeşe Mektup

Hangi satırlar anlatır ki seni? Gerillaya sevdanı, gerilla özlemini ve sonunda gerillalığını... Seni çeken bir ışıktı gerilla. Gerilla Kürdistan’dı. Kürdistan Anaydı, bağrında doğduğun ve şimdi yattığın...

Kürdistan yaşanması gereken bir sevdaydı; zamansız sorgusuz sualsiz... Vakit tamamdı.

Bir SONBAHAR’da gidilmeliydi. Kasım, Kasım sonbaharın sonuydu. Sonbahar hayatın sarardığı mevsimdi. Ve sarı ayrılık demekti - çiçek dilinde. Gittin...

Mevsimin sararması mıydı seni alıp götüren, yoksa sen miydin sonbahar sarısını ayrılığa vesile, simge eden?

Taze bir fidan gibi bir anda büyüyüverdin ve yerini yadırgayıp gittin. Sen gittin...

Ben ayrılığa dokundum parlayan gözlerinde,

tuttum hapsettim son defa hoşçakal demek için kalkan elinde.

Sen gittin...

Dokunamadım.

Rüyalara dilendim sana dokunmak için.

Anne ağıtı mektuplar yolladım.

Dağları adres ettim, çünkü sen gerillaydın Kandil’de, Xakurkê‘de, Çavreş’te, şerevdîn’de...

Artık kalbimdesin ya...

Kalbimi adres ettim sana yazamadıklarıma

gönül kutuma atıyorum -sana dair herşeyi-

Sevgimi, acımı, yokluğunun yarattığı ürpertiyi

Bir de isminle doğanlar var, senin doğum gününde: Vedat Gori. Onu da yazıyorum

Belki de çalar ayrılık rengini yeşile.

Sarı değişir, umut olur

Ama sen yoksun, üşüyorum

kabuksuz bir yara gibi acıyorum, kanıyorum....

kanayan hasretimin öbür yüzüdür

sızladıkça kardeşinde yaralar açan

ve gülen yüzündür bana sevdanı hatırlatan...

Seni hep hatırda tutacağım

Hiç anmayacağım; her an’ı seninle paylaşacağım.

Dedim ya artık kalbimdesin.

Sen yoksan, sensizlik de yok.

Ellerimi bir kabze gibi saran ellerini tutmayı,

ve bir daha sıkma özlemini saymazsak

Bir de gamze nakışlı gülmelerin, gülümsemelerin...

Ah ne çok istermişim, farkında değilmişim.

Artık farkındayım, yeşili gözlerinden dolayı sevmişim....

NİHAT MERT
M. SELİM MERT

Gerilladan Mektup

Merhaba baba,
Merhaba anne,
Merhaba halkım;
Bu size ilk mektubum
Gerilla olalı
İlk defa kendimi özgür hissediyorum
Doğdum doğalı
Yeni doğmuş gibiyim.
Her şeye yeniden
başlıyorum, her şeyi
yeniden
öğreniyorum.
Sevmeyi, sevilmeyi,
‘namusu’, haysiyeti,
terbiyeyi,
Özgürlüğü, ölümü,
kavgayı
vatan uğruna, Kürdistan uğruna ölmeyi,
Kısaca her şeyi, yani
insanlığı öğreniyorum.
İşte bunun içindir ki, beni merak edip cevap
yazmanıza gerek yok.
Çünkü ben GERİLLAYIM
Kah rüzgarda,
kah bulutta; hem
yağmurda hem kardayım.
Hayat saçan güneşteyim, ışıktayım.
Kapkara gecelerde
yollardayım.
Arslan gibi siperde, şahin gibi göklerdeyim.
Bêrîvan’la Cudî’deyim, Cîzre’deyim
Egit’le Batman’dayım,
Gabar’dayım.
Yoldaşlarla Bingöl’de, Dersim’deyim
Adıyaman’da
Nemrut’tayım, Serhat’ta
Sîpan’dayım
Sormayın adresimi anne, bir o dağda
bir bu dağdayım.
Bir yaylada, bir çaydayım. Hem ovada hem
bağdayım.
Zor günlerde ben
halkımın yanındayım.
Sormayın adresimi
ANNE,
Çünkü ben
GERİLLAYIM...

Sipan Xelat